TÜRK KAHVESİ ÇEŞİTLERİ
Kırk yıllık hatırı, nefis tadı, kokusu ve tabii olmazsa olmaz köpüğü... Türk kahvesinin bu kadar meşhur olması sizce de çok doğal değil mi? Eşlik ettiği tüm sohbetleri güzelleştiren, misafirliklerin vazgeçilmezi olan bu lezzetin çeşit çeşit hazırlanma yöntemini paylaşmak istiyoruz sizlerle. Farklı damak zevklerine hitap eden, farklı yörelerden gelen, farklı büyüklükte öğütülen... Ama en nihayetinde hepsi birbirinden lezzetli, hepsi bize ait.
• Sütlü Türk Kahvesi
• Menengiç Kahvesi
• Yandan Çarklı Kahve
• Mırra
• Deve Batmaz Kahvesi
• Dibek Kahvesi
• Tatar Kahvesi
• Hatay Kahvesi
• Cilveli Kahve
• Süvari Türk Kahvesi / Tarsusi
• Kervansaray Kahvesi
• Kül Kahvesi / Kumda Türk Kahvesi
SÜTLÜ TÜRK KAHVESİ
Türk kahvesini acı ya da sert bulanlar için oldukça lezzetli bir çözüm sunan bu yöntem, Türk kahvesinin su yerine sütle pişirilmesine dayanıyor. Tercih edilirse bir miktar şeker, Türk kahvesi ve son olarak da süt kullanılarak kolayca hazırlanabilmektedir.
MENENGİÇ KAHVESİ
Normal kahve çekirdekleri yerine menengiç (çedene, bıttım) meyvesinin çekirdeklerinden elde edilen, kafein içermeyen, yumuşak içimli bir kahve çeşididir. Türk kahvesi gibi suyla ya da sütle hazırlanabilir.
YANDAN ÇARKLI KAHVE
İsmini sunumundan alan bu kahve çeşidi, şekersiz kahvenin yanına iki adet kesme şeker konularak servis ediliyor. Osmanlı döneminde lokum, günümüzdeyse çikolata gibi alternatifleri de bulunmakta. Fincandaki sıcak kahveyle ısınan kulpun küp şekerlere temas etmesiyle meydana gelen görüntü eski gemilerin yanındaki çarka benzetildiği için, bu şekilde servis edilen kahveler “yandan çarklı” ismiyle anılmaktadır.
MIRRA
Arap coğrafyasından mutfaklarımıza taşınan bu lezzet, Arapça “acı” anlamına gelen “mûr” kelimesinden alıyor ismini. Ağır ateşte, yaklaşık iki saatlik pişirme işleminin ardından kulpsuz, küçük bir fincanla servis edilen mırra, ekseriyetle Güneydoğu şehirlerinde tüketilmektedir. Günümüzde kullanılan öğütme aletleri farklılık gösteriyor olsa da asıl tarifinde, özel bir havanda çok ince dövülerek hazırlanan kahvelerle “gümgüm” diye tabir edilen özel bir cezvede hazırlanıyor. Birkaç kez demlenmesiyle meşhur olan mırra, bu zahmetli hazırlama yöntemi ve alışılmışın dışında lezzetiyle, daha çok özel günlerde tüketiliyor. Hem bilinen Türk kahvesi fincanlarından bile küçük bir fincanla servis edilmesi hem de acılığı nedeniyle, espresso’ya da benzetilmektedir.
DEVE BATMAZ KAHVESİ
Osmanlı’dan günümüze taşınan lezzetlerden biri olan “deve batmaz kahvesi”, bol köpüklü sunumuyla biliniyor. Kaynayıp köpüren kahvenin her defasında ateşten alınıp köpüğünün fincanlara aktarılması yöntemiyle hazırlanan kahve, köpüğü bitinceye dek aynı işleme tabi tutuluyor.
DİBEK KAHVESİ
Adını öğütülme yönteminden alan dibek kahvesi, iç kısmı oyulmuş taşlardan meydana gelen, “dibek” diye tabir edilen büyük havanlarda tokmakla dövülerek öğütülür. Bu işlem sonrasında elde edilen kahve, normal Türk kahvesine göre daha kalın bir yapıdadır. İçiminin yumuşaklığı, yüksek aroması ve daha kıvamlı yapısıyla da normal Türk kahvesinden ayrışmaktadır.
Farklı aroma ve baharatlarla zenginleştirilebilen dibek kahvesi, Ege yöresinde sıkça tüketilmektedir. Bir fincan için, yarım tatlı kaşığı Türk kahvesine bir tatlı kaşığı dibek kahvesi karıştırılarak kısık ateşte kolayca hazırlanabilir.
TATAR KAHVESİ
Kırım Tatar yöresine ait bu kahve çeşidi, “tostakay” adı verilen özel bir bardakla servis ediliyor. Türk kahvesinin üzerine iki tatlı kaşığı kaymak ilave edilerek hazırlanan Tatar kahvesi, Kırım yöresinde daha çok yemekten önce tercih edilmekte. Yumuşak bir içime sahip olan bu kahveyi şekerli olarak hazırlamak da mümkün.
HATAY KAHVESİ
Kokusu ve aromasıyla diğer kahvelerden çok daha sert, güçlü bir kahvedir. Çifte kavrulmuş Türk kahvesiyle hazırlanıp, çifte kavrulmuş lokumla servis edilmektedir.
CİLVELİ KAHVE
Bol köpüklü Türk kahvesinin üzerine serpilen çifte kavrulmuş ve öğütülmüş badem parçacıklarıyla servis edilen cilveli kahve, Manisa şehrine ait, oldukça meşhur bir kahve çeşididir. Tercih edilmesi durumunda, servis edilirken bademlerin yanı sıra iki çeşit baharattan oluşan bir karışım da sunuma dahil edilebilir. İçiminden önce bademlerin yenebilmesi için, kahvenin yanında bir adet tatlı kaşığı da bulunur.
Rivayet odur ki Osmanlı döneminde bu yöntem, görücü gelinen evlerde kullanılırmış. Kız eve gelen görücüye cilveli kahve ikram ederse, kızın ailesi de bu ikramı bir onay olarak kabul edermiş.
SÜVARİ TÜRK KAHVESİ / TARSUSİ
Ege’de süvari, Akdeniz’de tarsusi... Çifte kavrulmuş kahve çekirdeklerinin öğütülmesiyle elde edilen kahvenin ince belli bir çay bardağında ikram edilmesi yöntemiyle hazırlanan süvari kahvesi, alışılageldik Türk kahvesinden daha az köpüğe sahiptir. Genellikle az şekerli ya da şekersiz tüketilen süvari kahvesi, normal Türk kahvesiyle aynı biçimde pişirilmektedir. Tek fark, süvari kahvesinin daha uzun kaynatılarak köpüğünün giderilmesi ve acılaştırılmasıdır.
KERVANSARAY KAHVESİ
Yemen kahvesi, çikolata, damla sakızı, keçiboynuzu, krema, menengiç kahvesi, salep... Yumuşak içimi, şekersiz tüketilmesine imkân veren tadı, zengin içeriği, yoğunluğu ve herkesçe bilinen lezzetiyle kervansaray kahvesi, Adıyaman’a özgü bir kahve çeşidi olarak biliniyor.
KÜL KAHVESİ / KUMDA TÜRK KAHVESİ
Hazırlanışı geleneksel Türk kahvesiyle hemen hemen aynıdır. Tek fark, pişirme işleminin cezveyi sıcak kumun ya da közün içine gömerek gerçekleştirilmesidir. Burada amaç, dengeli ısı dağılımı sağlayarak kahvenin lezzetini artırmaktır. Geleneksel yöntemlere uygun olarak bakır cezve tercih edilmelidir. Sabit ısıda pişen bu kahve, bol köpüğü ve doygun lezzetiyle bilinmektedir. Közde yapılan versiyonunda, kahvenin ağır ağır pişmesine imkân tanımak için, kahve bir anda yüksek ısıya maruz bırakılmamalıdır.
Afiyet Olsun...
Türk Kahvesi ve diğer kahvelerle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için atölyelerimize veya kendi tasarımımız olan programlarımıza katılabilirsiniz.